Buruna daha güzel ve estetik bir görünüm kazandırmak amacı ile yapılan ameliyatlara burun estetik ameliyatı ya da rinoplasti adı verilmektedir. Estetik burun ameliyatı günümüzde en sık yapılan ve olumlu sonuçları son derece yüz güldürücü olan kozmetik ameliyatlardan birisidir.
Estetik açıdan oldukça ön planda bir yapı olan burnunuzun dış görünümünü değiştirmek amacı ile yapılan ameliyatlarda solunum ve koku alma gibi çok önemli fonksiyonların en iyi şekilde korunması gerekir. Burun ameliyatınızın estetik yönden olduğu kadar fonksiyonel yönden de başarılı olabilmesi yani ameliyat sonrasında burundan rahat nefes ve koku alabilmeniz için ameliyat öncesinde mevcut olan eğiklik (deviasyon), burun eti büyümesi (alt konka hipertrofisi) ya da sinüzit gibi fonksiyonel problemlerin aynı ameliyatta mümkün olduğunca çözülmesi çok önemlidir.
Yüz anatominiz içinde en dikkat çeken yapılardan birisi olan burnunuzun estetik ve fonksiyonel ameliyatlarında kullanılan cerrahi teknikler ve teknolojiler daha iyi görsel ve fonksiyonel sonuçlar alınması yanında ameliyat sonrasında daha hızlı ve konforlu iyileşme dönemi sağlamaya yönelik olarak sürekli gelişmektedir.
Günümüzde burun ameliyatlarında başarılı olarak kabul edilecek estetik ve fonksiyonel sonuçlar alınabilmesi için ameliyatınızı yapacak doktorunuzun burun cerrahisi alanında son derece tecrübeli olması yanında bu konudaki güncel bilgileri, cerrahi teknikleri ve teknolojileri takip edip uygulayabiliyor olması önemlidir.
Hasta mutluluğu estetik burun ameliyatlarında başarının en önemli ölçütüdür, bu da ameliyat sonunda burnun arzu edilen görünümde olması ve rahat nefes alması ile mümkün olabilir. Burun estetik ameliyatınızda arzu ettiğiniz görsel sonuçların elde edilebilmesi için ameliyattan beklentilerinizin ameliyat öncesinde doktorunuz tarafından tam olarak anlaşılmış olması gerekir. Son yıllarda kullanılmaya başlanan üç boyutlu dijital animasyon sistemleri ameliyatın olası sonuçlarının dijital görüntüler üzerine uygulanması yolu ile sizin ameliyattan beklentilerinizi tam olarak ifade edebilmenize olanak sağlarken ameliyatınızı yapacak doktorunuzun da bu beklentileri karşılayacak müdahaleleri planlamasına yardımcı olmaktadır.
Burun estetik ameliyatı ya da rinoplasti olarak adlandırılan cerrahi işlem sırasında burundaki estetik problemin içeriği, burnun doku özellikleri, hastanın ameliyattan beklentileri ve aynı ameliyatta müdahale edilmesi planlanan sinüzit, burun içi eğiklikler ya da burun içi et büyümeleri gibi rahatsızlıkların olup olmamasına bağlı olarak farklı cerrahi teknikler kullanılabilmektedir.
Estetik burun ameliyatlarında özel durumlar dışında genel anestezi tercih edilmekte ve ameliyat süresi yapılacak müdahalenin içeriğine ve kullanılacak tekniğe bağlı olarak 1,5-2,5 saat arasında sürmektedir. Daha önce burun ameliyatı geçirmiş olan hastalarda ve ameliyat sırasında sinüslere müdahale edilmesi veya kulak ya da kaburgadan kıkırdak parça alınması gereken durumlarda ameliyat süresi daha uzun olabilmektedir.
Burun estetik ameliyatlarının temel prensibi, tamamen burun içerisinden ya da küçük bir kısmı iki burun deliği arasındaki cilt bölmesinden yapılan kesilerden uygulanan enstrümanlar yardımı ile burun cildinin ve burun içini döşeyen mukozanın kemik ve kıkırdak yapılardan ayrılması, burnun kemik ve kıkırdak yapılarına farklı teknik ve teknolojiler kullanılarak arzu edilen şekil verildikten sonra cilt ve mukozanın tekrar yerine yerleştirilmesidir. Estetik burun ameliyatlarında özel durumlar dışında burun üzerini kaplayan cilde doğrudan bir müdahale yapılmamaktadır.
Burun estetiği - rinoplasti ameliyatlarında burun dış ve iç kısmındaki problemlere müdahale edebilmek içi uygulanan iki temel yaklaşım şekli “Açık rinoplasti” ve “Kapalı rinoplasti” olarak adlandırılmaktadır. İki teknik arasındaki fark açık teknik yaklaşımda burun uç kısmında yapılan küçük bir kesi ile burun cildinin tam olarak kaldırılması ve tüm anatomiye doğrudan görüş sağlanabilmesidir. Kapalı teknikte ise işlemler burun ön kısmında kesi yapılmadan sadece burun içerisinden yapılan kesiler yolu ile biraz daha kısıtlı görüş altında gerçekleştirilmektedir.
Burun ameliyatı sırasında düzeltilmesi hedeflenen kemik ve kıkırdak problemleri bu iki yaklaşım şeklinden birisi kullanılarak ortaya konduktan sonra mevcut problemin ve yapılacak müdahalenin içeriğine göre farklı cerrahi teknik ve teknolojilerler kullanılabilmektedir.
Estetik burun ameliyatlarında kullanılan ve açık ya da kapalı yaklaşımla uygulanabilen teknikleri ifade eden başlıca terminoloji şu şekildedir;
Kapalı Rinoplasti
Kapalı rinoplasti tekniğinde müdahale edilecek bölgelere sadece burun delikleri içerisinden yapılan kesilerle ulaşılmaktadır. Bu yaklaşım uygun seçilmiş hastalarda ameliyatın daha kısa sürede yapılmasını sağlamakta, burun ucunda cilt tam olarak kaldırılmadığı için daha az miktarda ödem oluşması sebebi ile iyileşme daha kısa sürmektedir.
Nazal tip olarak adlandırılan burun uç bölümünde ciddi deformite olmayan, daha önce estetik burun ameliyatı olmamış ve iki burun pasajı arasındaki perdede (septum) belirgin eğiklik olmayan, asıl şikâyeti burun sırtında kemik ve kıkırdak çıkıntı (burun kemeri, dorsal hump) olan hastalarda kapalı rinoplasti tekniği daha fazla tercih edilmektedir.
Kapalı teknik kullanılarak burun ucundaki problemlere de müdahale etmek mümkün olmakla beraber bu yaklaşımda orta hattaki kesi dışında diğer tüm müdahaleler açık teknik ile benzer olduğundan ameliyat sonrası burunda oluşan şişme yönünden bir avantaj sağlanmamaktadır. Kapalı yaklaşımda burun ucu kıkırdakları üzerindeki müdahalelerin açık teknikteki gibi kıkırdaklar orta hatta ve doğal pozisyonunda iken yapılmaması sebebi ile simetri yönünden kontrol daha zor olmaktadır.
Açık rinoplasti tekniği burun ucunda belirgin şekilsel bozukluk veya asimetri olan, daha önce ameliyat olmuş ya da estetik ameliyatla birlikte aynı seansta burun içerisindeki perdenin (septum) ciddi boyuttaki eğikliklerine müdahale edilmesi gereken hastalar için tercih edilen bir yöntemdir.
Hem rinoplasti yapılacak hastaların çoğunda burun ucunda da problem olması hem de bulunduğumuz coğrafyada burun içinde ciddi eğikliklerin sıklıkla izlenmesi nedeni ile açık rinoplasti yaklaşımı daha fazla tercih edilmektedir.
Açık yaklaşımda iki burun deliği arasındaki cilt bölmesinin (kolumella) orta kısmından yatay bir kesi yapılarak ameliyata başlanmakta ve burun derisi bu yolla kaldırıldıktan sonra burun ucunu ve burun sırtını oluşturan bütün kıkırdak ve kemik yapılar ortaya konularak ameliyat direkt görüş altında uygulanmaktadır.
Bu yöntemle yapılan ameliyatta ihtiyaç olan bölgelere kıkırdak destekler yerleştirilip dikişlerle sabitlenmesi, burun içi perdenin düzeltilerek sabitlenmesi ve simetrinin sağlanması daha kolay olmakta aynı zamanda ameliyat sonrasında burnun veya burun ucunun şekil değiştirmesi, burun ucunun düşmesi, burun içi perdenin (septum) kayması gibi riskler en aza indirgenmektedir.
Açık teknik ameliyatlarda burun uç kısmında yapılan kesi doğru teknikle ve uygun dikiş materyalleri kullanılarak kapatıldığında yaklaşık 1,5-2 ay içinde fark edilmeyecek şekilde tamamen iyileşmektedir.
Günümüzde burun estetik ameliyatlarında sıklıkla kullanılan yöntem azaltma, küçültme anlamındaki “redüksiyon” rinoplasti tekniğidir.
Anatomik olarak dorsum adı verilen burun sırt kısmının üst bölümü kemik alt bölümü ise kıkırdak yapıdadır. Redüksiyon terminolojisi burun sırtında bulunan çıkıntıların (burun kemeri, hump) çeşitli teknik ve teknolojiler kullanılarak kesilip çıkartılması anlamına gelmektedir. Burun sırtında böyle bir çıkartma işlemi yaptıktan sonra buruna doğal ve estetik bir görünüm kazandırabilmek için burun kemiklerine tekrar şekil verilmesi ve burun sırtındaki kemik kıkırdak geçiş bölgesinde oluşan zayıflığın uygun tekniklerle onarılması gerekmektedir. Bu onarımın yeterince yapılmaması iyileşme sırasında farklı estetik ve fonksiyonel problemlerin yaşanmasına neden olmaktadır.
Koruyucu rinoplasti burun estetik ameliyatı sırasında burun sırtındaki (dorsum) çıkıntının (hump, burun kemeri) redüksiyon tekniğindeki gibi kesilip çıkartılma yerine bütünlüğü korunarak burun içine doğru yer değiştirme yolu ile düzeltilmesi işlemi için kullanılan terminolojidir. Açık ya da kapalı rinoplasti yaklaşımı ile uygulanabilen bu teknikte burun üzerindeki çıkıntılı bölüm altında kalan kemik ve kıkırdaklar istenilen miktarda çıkartıldıktan sonra çıkıntı içeri doğru bastırılarak burun profilinin düzeltilmesi sağlanmaktadır.
İlk olarak 1940 lı yıllarda uygulanmaya başlanan koruyucu rinoplasti tekniği o yıllardaki teknik yetersizlikler nedeni ile zaman içinde büyük ölçüde terk edilmiştir. Bu yaklaşım son yıllarda yapılan anatomik çalışmaların sağladığı yeni bilgilere göre yapılan değişikliklerle yeniden uygulanmaya başlamıştır.
Koruyucu rinoplasti tekniği kendi içinde bastırma “push down” ve aşağı bırakma “let down” olmak üzere iki farklı şekilde uygulanabilmektedir. Hafif derecedeki değişimler için “push down” ileri derecedeki değişimler için “let down” tekniği tercih edilerek uygulan yöntemin en önemli avantajları burun sırtı doğal yapısının korunması ve bu bölgede onarım yapılma ihtiyacının ortadan kalkmasıdır.
Koruyucu rinoplasti her hastada uygulanabilecek bir yaklaşım olmayıp burun sırtında belirgin asimetrisi olmayan, içeride burun sırtına kadar uzanan eğiklik bulunmayan, ağırlıklı olarak kıkırdak yapıda kemeri (hump) olan ve daha önce ameliyat olmamış hastalar için tercih edilebilecek bir tekniktir.
Bu terminolojiler farklı birer cerrahi teknik olmayıp hepsi ameliyat sırasında burnun sadece kemik yapılarına şekil vermek amacı ile kullanılan piezoelektrik teknolojisini tanımlamaktadır.
Son yıllarda popüler olan piezoelektrik cihazlar kemik dokular üzerinde mikro titreşimlerle kesme ve şekillendirme yapılmasını sağlarken komşu yumuşak dokularda hasar oluşmaması ve bu yöntemle kesilen kemiklerin daha hızlı iyileşmesi bu tekniğin en önemli avantajlarını oluşturmaktadır.
Açık ya da kapalı rinoplasti yaklaşımı ile yapılabilen tiprinoplasti (tipplasti) ameliyatı sırasında burnun kemik yapılarına herhangi bir müdahale yapılmadan yalnızca tamamen kıkırdak yapıdaki uç kısmının şekil bozuklukları düzeltilmektedir.
Bu ameliyatlarda çok sınırlı sorunlar dışında genellikle açık teknik tercih edilmektedir. Tiprinoplasti ameliyatı ile burun ucu düşüklüklerini ve asimetrilerini düzeltmek, burun deliklerini küçültmek, dolgun burun uçlarını küçültmek, burun profil görünümündeki uç noktasını belirginleştirmek ya da burun girişini daraltan kıkırdak açılanmalarını düzeltmek mümkün olmaktadır. Ameliyat esnasında kemik yapılara müdahale yapılmaması sebebi ile ameliyat sonrasında gözler etrafında şişme ve renk değişikliği çoğunlukla görülmemektedir. Burun üzerinde bir haftalık bir bandaj uygulaması yeterli olduğundan tiprinoplasti ameliyatı sonrasında hastaların normal günlük yaşantılarına dönmeleri olabildiğince hızlı olmaktadır.